MART KAPIDAN BAKTIRIR, SİYASET KAZANINI ÇATLATIR
Değerli okurlar yeni bir haftadan herkesi selamlıyorum. Haftanızın güzel geçmesini diliyorum. Malum seçim yaklaşıyor. Siyaset kazanları kaynıyor. Gündem karışık. Siyasilerin bir sürü iddiası, bazı siyasetçilerin yersiz propaganda çalışmaları derken Mart ayı neredeyse kapıda. Siyasette “Kavgacı dil yerine” “Israrcı dil” daha yerli. Ama ısrar derken aklınız karışmasın. “Ben bunu başaracağım. Bu projeyi Bolu için gerçekleştireceğim” ısrarından söz ediyorum. Yoksa herkes kendi çapında ısrarcı zaten. Kimisi koltuğa ısrar eder, kimisi de ünvana... Bu hafta bu kazanın içinde kaynayan tuzdan biberden bahsetmek istemiyorum. Yemeğin dibi tutana kadar emin olamayacağım tadından.
Seçim çalışmaları kapsamında projelerinden bahseden sadece siyasetçilerimiz değil. Muhtar adayları da bu yarış maratonunu koşuyor. Bazı muhtarlarımız derdi “Ah nerede o eski muhtarlıklar” “Muhtarlık gönül işidir.” Şimdi bazı muhtar adayları kapımı çalıyor. Diğer mahallelerde de karşılaşıyorum. Duyuyorum. Teyit ediyorum. Konuşuyorum. Bazı adaylar tanıdım ki gerçekten halkla konuşmayı bile bilmiyor. Amacım adaylarımızı rencide etmek değil. Ama halkla konuşmayı bilmeyen muhtar mahallelisini nasıl savunacak? Nasıl derdini çözecek? Nasıl mahallesi için hizmet talep edecek? Gerçekten aklım almıyor. Ama bazı adaylarımız da var ki… Gerçekten hak eden adaylar. İletişim becerisi, yenilikçi düşünceleri, aday olduğu mahalle için hizmet çırpınışları…Bu insanlar gerçekten hak ediyor. Tabi bu sadece benim düşüncem. Amacım kimseyi rencide etmek değil. Bu bana düşmez. Ama artık Bolu için bazı şeylerin değişmesi gerek. Bazı gözlerin açılması, bazı oy damgalarının farklı isimlerin üzerine basılması gerek. Bazı adaylar için üzülüyorum. Gerçekten mahalle için çabalayacak insanların, çevresinde yeterli reklam desteği bulunmadığı için, onlara kulak asmayanlar olacak. Böyledir işte bu işler. Güzel bir proje vardır. Ama alışılmışın dışında birisi söylediyse bu projeyi bazı insanlar dinlemek bile istemez. Umarım gerçekten hak eden kazanır mahalleleri.
Benim bu hafta söz etmek istediğim konu şuydu; Bir muhtar adayımız bana projesini anlattı. Mahallede güvenilir, tanınır da bir insan. İsim vermek istemiyorum. Çünkü bazıları çıkar “Reklam yapma” der. Bu sebeple sadece beğendiğim projesinden söz ediyorum. Karamanlı Mahallesi’nde Yeşil Cami vardır. Herkesin yol tarif ederken kullandığı o cami. Adayımız bu caminin kullandığı sokağı yeşil aydınlatmalar ile aydınlatmak istediğini söyledi. Bu proje açıkçası benim çok hoşuma gitti. Bolu’ya farklılık katacağını düşünüyorum. Sokağı güzelleştirecek ve sembolleştirecek bir proje. Daha önce düşünüldü mü bilmiyorum. Ama bence yapılması için geç bile kalındı. Mahallenin Yeşil Cami Mahallesi olarak hatırlanmasını da adeta vurguladı.
Bazı mahallelerde, mahalle ile özdeşleşmiş olan yapılar var. Bu yapıları daha çok öne çıkarmak mahalleyi daha özel kılacaktır. Düşünsenize Karamanlı Mahallesi’nde cadde boyunca full yeşil aydınlatma. Bence çok göz doldurucu ve mantıklı. Mahalleye ayrı hava katar en azından. Bazı mahallelerde insan görünce sönen lambaları ya da tamir edilmesine rağmen inatla yanmayan lambaları düşününce bu proje gayet göz doldurdu. Yanlış anlaşılmasın tabii ki adayın tek projesi bu değil. Ama bu proje de proje be…
Gününüz Bolu’nun sokak lambaları kadar aydınlık olsun. Kalın Sağlıcakla…
