Zeynep Sude Yavuz
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

BİR LİSAN 3 İNSAN

BİR LİSAN 3 İNSAN
A- A+ Paylaş
Reklam

Bu haftanın köşe yazısı konusunu düşünürken yazacağım konu tam da karşımda belirdi. Kafede dost meclisi ile oturup sohbet ederken üç Koreli kadın girdi içeri. 

Kafe sahipleri caddede tanışınca misafir etmek isteyip kafeye davet etmişler. Bu sayede tanıştım ben de. Tamamen şans eseri oldu. Oturduk sohbet ettik. İngilizce konuştuk. 

O kadar tatlı o kadar naif insanlardı ki. Çok üzüldüm onlardan ayrılmak zorunda olduğum için. Defalarca sarıldık. Defalarca teşekkür ettik birbirimize. 

Bolu’ya ilk geldiklerinde ‘Kore gazisi var mı?’ sorusunu sormuşlar. Atalarına sahip çıkmışlar. Bolu’yu çok beğenmişler. Türkiye’de benim gidip gezmediğim yerleri bile gezmişler. Bize hediyeler verdiler. Mutlu ettiler. 

Bizim Bolu insanı da oldukça misafirperver tabii. Evlerinde misafir etmek istediklerini söylediler. Ben gurur duydum. Bolumuzun insanı gerçekten turiste ve misafire sahip çıkıyor. Otel ve diğer masrafları için de seferber oldular. Onları yalnız bırakmak istemediler. Kendi kardeşleri kızları gibi ilgi gösterdiler. 

Ablalar kafe sahiplerinin annesi ile tanıştı burada. Teyze kendi kızıymış gibi konuştu. Koreli ablanın gözleri doldu. Teyzenin elini tuttu. Sohbet boyunca. Tabi bu esnada çeviri oldu onlara. 

Bizden kendilerine Türkçe isim koymalarını istediler. Selin, Gökçe ve Ceren İsimlerini verdik. İsimlerini çok beğendiler. Anlamlarını sordular. Bir abimiz, ablaları ilk gördüğü zaman Kıbrıscıklı sandı. Türkçe konuştu. Güldük epey. 

Çok güzel bir akşamdı benim için. Daha önce çok kez turistler ile oturup konuştum ama Koreli ablalarla nedense 10 yıldır tanışıyor gibiydik. 

Eve geldiğimde oturup düşündüm. Cümleleri İngilizceye nasıl çevirdim, nasıl cümle kurdum inanın hiç hatırlamıyorum. 

Sanki onlarla Türkçe konuşmuş gibi hissettim. Kültürler, diller, ülkeler ayrıydı ama kalplerimizin bir olduğunu hissettik. 

Ablalar ailelerinin fotoğraflarını gösterdiler. Biz de kendi hayatımızdan kareler paylaştık. Bol bol fotoğraf çekindik. Selin ismini verdiğimiz ablada kocaman bir kağıt vardı. Meğer Türkçe çalışıyormuş o kağıttan. Dilimizi öğrenmek için çabalayan birilerini görmek beni ekstra mutlu etti. 

Bolu’muza geldikleri için çok mutlu oldum. İyi ki gelmişler. Beni de Kore’ye davet ettiler. Nasip dedim kendi kendime. 

Haftanız bol kahkahalı ve neşeli geçsin.

Kalın sağlıcakla…

Çok okunanlar
Reklam
sanalbasin.com üyesidir