Ben tacizci olucam!
Zili henüz çalmış bir okul kapısı düşünün ve kapıdan koşuşarak çıkan çocukları. Mutlu, saf ve özgür. Tıpkı bir kovandan uçuşarak çıkan arılar gibidir hepsi.
Bu çocuklara evladım büyüyünce ne olacaksın derseniz cevapları da şunlar olabilir :
Ben Doktor olucam dedemi iyileştiricem.
Ben Öğretmen olucam öğrenci yetiştiricem.
Ben astronot olucam aya gidicem.
Birde şöyle diyen çocuklar olduğunu düşünün
Ben dolandırıcı olucam herkesi dolandırıcam!
Ben hırsız olucam en çok parayı ben çalıcam!
Ben psikopat olucam herkesi vurucam!
Ben tacizci olucam herkesi taciz edicem!
Demezler değil mi ?
Ama büyüyünce olacaklar.
Demek istediğim en başta bahsettiğim gibi o özgürce, mutlulukla koşuşan çocuklarımızdan bazıları bu saydığım kötü örneklerden birine dönüşecek.
Halbuki hiçbir çocuk büyüyünce kötü örnek olmak istemez.
Zamanla onları bu hale aileleri, çevreleri, yanlış eğitim, kötü örnekler ve adaletsizlikler getirir.
Oysa her çocuk bir yudum su gibidir. Suyu temiz bırakırsan hayat, suya pisliğini bırakırsan zehir saçar.
Sonra olan Özgecanlara, Eylüllere, Leylalara olur ve insanlık kahrolur.
Görüşmek, haberleşmek dileğiyle
İyilikler.