Dilehan Kaya, toplumda kilo vermenin zor, kilo almanın ise kolay olduğuna dair bir algının var olduğunu fakat kilo almanın sanıldığı kadar kolay olmadığını ifade etti. Kilo almak ya da vermek isteyen kişilerin diyet ya da başka yöntemlere başvurduğunu hatırlatan Kaya, yanlış yöntemlerin yeme bozukluğuna neden olabileceğini ifade etti. Diyetisyen Kaya, " Kilo alma zannedildiği kadar kolay bir iş değildir. Genelde kilolu olan bireylerle kilo almayla ilgili bir şey konuşulduğu zaman 'kilo almakta ne var' derler ama kilo almak gerçekten kolay bir iş değildir. Metabolizması çok hızlı olan bireylerin yani zayıf olan bireylerin kilo alması için ciddi anlamda iyi enerji almaları gerekir. Bu enerjiyi de sağlıklı besinlerle almaları lazım. Çünkü kilo almak için de gerekli olan şey vücuda yağ depolamak değildi. Vücuttaki kas su ve tabi ki bir miktarda yağ oranını artırmaktır. Bu noktada kişide yeme bozukluğu ortaya çıkabilir. Yeme bozukluğu dediğimiz olay kişinin bazen duygusal açlık yaşamasıyla bazen bambaşka psikolojik durumlarla birlikte aslında beslenmeye yönelmesi veya yönelmemesi durumudur. Yani yeme bozukluğu derken aşırı yemeyi de bunun içine alabiliyoruz tam tersi hiç yememeyi de alabiliyoruz. Yeme bozukluğu son dönemlerde çok ciddi anlamda konuşuluyor ve paylaşılıyor. Kişiler özellikle kilo verme eylemini sağlıklı ve doğru şekilde yapamadıkları için bir noktadan sonra bu durum bu yeme bozukluğuna dönüşebiliyor" dedi.
ÇÖZÜM İÇİN PSİKOLOG YARDIMI GEREKEBİLİR
Yeme bozukluğu gibi bir sorun ortaya çıktığı zaman insanların genelde diyetisyenlere başvurduğunu hatırlatan Dilehan Kaya, sorunun çözümü için psikologlardan da yardım alınması gerektiğini söyledi. Kaya, "Son dönemlerde yeme bozukluğu yaşayan kişi sayısında ciddi miktarda artış var. Bu sorunu tek başına bir diyetisyenle değil aynı zamanda bir psikologla birlikte çözmek gerekiyor. Yeme bozukluğu biraz daha hastalık boyutunda tarif edilen bir sorun. O yüzden hem diyetisyen hem psikolog gibi uzman kişilerle çalışarak çözülmesi gereken önemli bir konu" ifadelerini kullandı.
