Vatandaş ile idare arasında çıkan ihtilafların çözümünde Kamu Denetçiliği Kurumunun rolü kapsamında Bolu Valiliği ile birlikte düzenlenen ‘Ombudsman Bolulularla Buluşuyor’ toplantısı Bolu Bilim ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, böyle bir toplantının Bolu'da gerçekleştirilmiş olmasından dolayı büyük mutluluk yaşadığını söyledi. Rektör Alişarlı Ombudsmanlık kavramına üniversite olarak önem verdiklerini, bu amaçla içerisinde ombudsman öğrencinin görev yaptığı bir öğrenci topluluğu kurduklarını dile getirdi.
Kontrol edilebilir ve denetlenebilir bir yönetim
Rektör Alişarlı'dan sonra kürsüye gelen Bolu Valisi Erkan Kılıç, Ombudsmanlık kavramının büyük önem arz ettiğini, idarenin eylem ve işlemlerinin denetlebilirliğinin demokrasinin en temel prensiplerinden biri olduğunu ifade etti. Vali Erkan Kılıç yaptığı konuşmada, “Ombudsmanlık Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu son derece önemli bir kurum. İdarenin eylem ve işlemlerinin denetlenmesi, demokrasi ve insan haklarının olmazsa olmazı. Keyfi yönetimden, denetlenebilir, kontrol edilebilir yönetim, yönetimin temel prensiplerindendir. Dolayısıyla idarenin almış olduğu kararların denetlenmesi iş ve işlemlerin kontrol edilmesi son derece önemli. Bunlara vatandaş laikiyle başvurabilecekleri gibi bunun yanında Ombudsmanlık Kamu Baş Denetçiliği Kurumu aracılığıyla çok kolay bir şekilde kamunun iş ve işlemlerindeki eksiklikler veya köklü yönetimden kaynaklanan durumlarda yargıya başvurmadan önce çok önemli bir başvuru olarak Kamu Baş Denetçiliği Kurumuna çok basit bir şekilde başvurarak şikayetlerini aktarabilmekte ve bu sorunlar dostane bir şekilde çözülme imkanı şu anda anayasamıza ve mevzuatımıza yerleşmiş bir şekilde. Bunu hepimiz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Başvuruları en geç 6 ay içerisinde sonuçlandırıyoruz
Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Kamu Denetçiliği Kurumunun en dinamik kurumlardan biri olduğunu belirterek, görevinin ise halkla idare arasındaki itilafları mahkemeye gitmeden dostane bir şekilde çözmek olduğunu ifade etti. Ombudsman Şeref Malkoç, vatandaşların hızlı ve ücretsiz şekilde kendilerine başvuru yapabileceklerini söyleyerek, "
Kamu Denetçiliği Kurumu Türkiye’nin en yeni en genç en dinamik kurumlarından birisi. Görevi şu; Halkla idare arasındaki itilafları mahkemesiz dostane bir şekilde çözmek. Sizin bu kurumlarla herhangi bir sıkıntınız itilafınız olduğunda mahkemeye gitmeden önce bize gelebilirsiniz. Adalete ulaşmanın üç tane önemli unsuru var. Bir, kolay başvuru. İki başvurunun ucuz olması. Üç, kısa sürede sonuçlanması. İşte Kamu Denetçiliği Kurumu idare ile vatandaşlar arasındaki bu üç şeyi gerçekleştiriyor. Çok kolay başvuruluyor. İster mektup yazın. İster faksla gönderin en kolayı yüzde 90 müracaat elektronik ortamdan geliyor. www.ombudsman.gov.tr’ye girip derdinizi anlatıyorsunuz. Ondan sonrası bizim işimiz. Adınızı soyadınızı TC Kimlik numaranızı yazın gerisini biz tamamlıyoruz. İkinci özelliğimiz ise biz başvurulardan herhangi bir harç parası, pul parası, bilirkişi parası, şahit ücreti gibi para almıyoruz. Hepsini biz karşılıyoruz. Üçüncüsü de bize başvurduğunuz tarihten itibaren en geç 6 ay içerisinde karar veriyoruz. Bizim kararlarımızın yüzde 99’u 6 ayı bile bulmadan sonuçlanıyor" dedi.
Türkiye'nin en müstesna şehirlerinden birinde olmaktan dolayı çok mutluyum
Ombudsman Bolulularla Buluşuyor toplantısına, bir dizi etkinlik ve açılış için Bolu'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da katıldı. Ersin Tatar toplantının açılışında yaptığı konuşmada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Türkiye'nin ve Büyük Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Ersin Tatar, “Rast geldi, Bolu’da Kurucu Cumhurbaşkanımız rahmetli Rauf Denktaş’ın büstünün açılış töreni dolayısıyla aldığım bir davet üzerine buradayım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti esasında benim gönlümde Türkiye'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Kendimizi malumunuz olduğu üzere büyük Türk milletinin bir parçası olarak görürüz. Hep öyle olarak böyle devam edecek. Dolayısıyla Bolu’da bu Anadolu'nun Türkiye'nin en güzel müstesna yerlerinden bir tanesinde bu güzel şehirde sizlere beraber olmak, onun bana nasip olması, böyle bir toplantıda bulunmak ve sizlere kısa da olsa bu hitabı yapmam benim için büyük bir onur, şeref, beni buraya daveti için hepinize teşekkür ediyorum.”
Yaptığı konuşmada Türkiye’ye ve Türk milletine bağlılıklarını bir kez daha bildiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs Türk halkının lideri olarak burada geçmişte yaşadığımız acılar, soykırımlar, göçler ve Kıbrıs adasının bir Yunan adası olması için her türlü mezalime, her türlü girişime karşı baş koyan şehitler veren bedeller ödeyen ve her zaman yanında Anadolu Türkiye'yi gören Kıbrıs Türk halkının cumhurbaşkanı olarak hitap ederken Anadolu'ya, Türkiye'ye, milletimize olan bağlılığımızın da altını çizerek bir kez daha ifade ediyorum.
Şimdi biz dediğim gibi bir mücadele içerisindeyiz. Dünya bizi tanımıyor. Ama hepimiz şöyle diyoruz. Rauf Bektaş da kurucu Cumhurbaşkanımıza öyle diyordu, ‘100 ülkenin tanımasından çok daha iyisi bizi Türkiye'nin tanımasıdır’ Türkiye bizi tanıyor tanımaya da devam ediyor. Bakınız Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yemin töreninden sonra geçen gün ilk ziyaret ettiği ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmuştur. Bu bizim için büyük bir onurdur. Orada da ifade ettim, kendisine ve güçlü heyetine bizlere sahip çıkmasını. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır, var olacaktır, yaşayacaktır. Kıbrıs Türk halkının da Anadolu Türkiye tamamıyla arkasında ve şimdi hamdolsun büyük Türk dünyasının bir parçası olarak en güneydeki bir Türk devleti olarak Doğu Akdeniz'deki varlığımızı sürdürmek, bahtiyarlığı ve mutluluğu içerisindeyiz. Çünkü coğrafyaya baktığınızda az önce Kıbrıs gazileriyle de buluştuk. Onlara da ifade ettim. Gelecek sene 2024’te 50 sene geçmiş olacak. Kıbrıs Barış harekâtından 50 yıl sonra Doğu Akdeniz'de bir cumhuriyetimiz vardır. Türk Devleti vardır. Bunun anlamı çok büyüktür. Hem orada yaşayan sizlerin kardeşleri bizlerin selameti, bizlerin geleceği, bekası, aynı zamanda da bütün Türkiye'nin kendi güvenliği oradan geçmektedir. Çünkü Doğu Akdeniz, mavi vatan, hava sahası, gökler, her türlüsüyle o önemli bölgeler, birtakım jeostratejik jeopolitik, güvenlik meselelerinin her geçen gün daha önem kazandığı o bölgede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'yle serhat bekçileri olarak Türkiye'yle birlikte var olmanın bizler için ne kadar önemli olduğunu zaten hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
Anadolu, İstanbul, Doğu Akdeniz, Kıbrıs.. Sayın Cumhurbaşkanımıza ziyaretinde de ifade ettik, bizim gönlümüzde bir millet üç devlet Azerbaycan, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti… Bütün bu enerji meselelerinde Türkiye Cumhuriyeti'nin iletim hakları ile, batı dünyasına, Avrupa'ya, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarıyla birlikte Süveyş kanalı ve Doğu Akdeniz'deki ticaret yollarının orada geçmesi, bu büyük coğrafyada Azerbaycan'dan İstanbul’a kadar uzanan ve en güneyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte Türklük dünyasının bana göre yeni zeminini oluşturmaktadır. İşte bu yeni zemin üzerine kendi insanlarımıza hakkıyla, hukukuyla, insan haklarıyla daha müreffeh bir gelecek sunabilirsek, işte gelecek nesiller çok daha sürdürülebilir bir yapı içerisinde, bu coğrafyada milletimizin ecdadına yakışır bir şekilde varlığını sürdürebilecektir. Temennimiz ve dileğimiz bu, bize düşen kendi insanımıza umut vadedebilmek" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından kamu denetçileri, Bolu'daki sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri ve vatandaşlarla görüş alışverişinde bulundu. Bolu halkının en çok şikayetçi olduğu konuları masaya yatırarak, isteklerini ve çözüm önerilerini dinledi.
