Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan "Hükümet benim hakkımı yedi diyemem"

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu Gazeteciler Cemiyeti tarafından Cumhuriyetimizin 100. Yılı için çıkarılan “Cumhuriyet Gazetesi” ne özel açıklamalarda bulundu. Röportajımızda samimi bir şekilde adeta içini döken Başkan Özcan, birbirinden çarpıcı açıklamalara da imza attı.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan
A- A+ Paylaş
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

RÖPORTAJ: Mert MİNİSKER 

Röportajımızda ilk olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılı coşkusunu sorduğumuz Belediye Başkanı Tanju Özcan, 146 yıllık Bolu Belediyesi’nin 20. Seçilmiş başkanı olarak Cumhuriyetin 100. Yılında Başkanlık makamında bulunmasının kendisine Allah’ın bir lütfu ve Bolu Halkının hediyesi olduğunu dile getirdi. Başkan Özcan, “Bu yüzden Allah’ıma şükrediyorum. Bolu halkına teşekkür ediyorum. Kendimi Atatürk’ün, Köroğlu’nun, İzzet Baysal’ın torunu olarak görüyorum. Onlara yakışır şekilde,  7 gün çalışarak Bolu’muzu adilce yönetmeye gayret ediyorum” dedi. 

“ATATÜRK SEVGİSİ ÖZELLİKLE GENÇLERDE YENİDEN CANLANDI”

Bolu’da Atatürkçü ve Türk Milliyetçilerinin yoğun olarak yaşadığını dile getiren Başkan Özcan, “Bolu halkı Atatürk’ü seviyor. Bolu, Atatürkçü ve Türk Milliyetçisinin yoğun olarak yaşadığı bir il. Bunların arasında da bir çelişki yok. Atatürk’e sevgi ve saygıda herhangi bir sorun yok. Kendini milliyetçi ve Atatürkçü olarak ifade edenler arasında bir fark yok. Terör örgütlerine ve devletle ilgili meselelere bakışı aynı. Dolayısıyla Bolu’nun yüzde 70’inden fazlası bu insanlardan oluşuyor. Atatürk sevgisi özellikle gençlerde yeniden canlandı. Ben Bolu’da görüyorum. Atatürk’ün yaptıklarını okuyunca insanlar özellikle gençler daha iyi anlıyorlar ve daha çok sahipleniyorlar. Ben de hala şu yaşımda Atatürk’le ilgili bazı şeyleri okuyunca “gerçekten olağanüstü bir adammış” diyorum. Allah Alaaddin Yılmaz’ı özel bir kul olarak yaratmamış da Mustafa Kemal Atatürk’ü ülke kurtarsın, yedi düvelin sırtını yere getirsin diye bir lider olarak yaratmış” şeklinde konuştu. 

“BİZ ZATEN ŞEHRE DAMGAMIZI VURDUK”

 Aydınlatma, trafik, temizlik, yeşil alanlar ve altyapı konusunda çalıştık. Bu sene asfaltladığımız yol uzunluğu 100 kilometreyi geçti. Ancak pandemi süreci gibi iki yılımızı çalan, ekonomik kriz gibi geldiğimizden bu yana boğuştuğumuz süreçler yüzünden eksik kaldığımız yerler oldu. Örnek veriyorum; turizm konusunda damgamızı vuramadık. İkinci beş yıl buna hazırlanmak lazım. Spor turizmi, doğa turizmi konusuna yoğunlaşmak lazım. Çünkü artık şehrin altyapısı ile ilgili büyük, önemli problemler büyük ölçüde çözüldü. Altyapı problemi yok denilmişti, Allah’ın sevgili kuluyuz işte, bir ay sonra büyük bir yağmur yağdı. Şehrin altyapısının ne kadar sıkıntılı olduğunu herkes gördü. Ben istediğim kadar anlatsam bunu anlatamazdım. Bu yüzden benim iyi niyetli oluşum sebebiyle Allah  bana yardımcı oluyor. Kul hakkı yemediğimi biliyor. Halkın parasını çarçur etmediğimi, israf yapmadığımı, tasarruflu davrandığımı biliyor ve bana sahip çıkıyor” şeklinde konuştu.

“HÜKÜMET BENİM HAKKIMI YEDİ DİYEMEM”

Görev süresi boyunca hükümetin kendisini engellemediğini, Bolu Belediyesi olarak alması gerekeni aldığını dile getiren Özcan “Ankara’daki para nüfusa göre geliyor. Dolayısıyla Ankara’daki hükümete” benim hakkımı yedi    diyemem. Nüfusuma göre göndermesi gereken parayı gönderdi. Ama bazı projelerimi Arzu Aydın hanımefendi engelledi. Şimdi “Yüksel Coşkunyürek engelliyor” diye bir iddiam yok. “İsmail Akgül engelliyor” diye bir iddiam yok. Fehmi Küpçü benimle çok uğraşmadı. Arzu Hanım 4,5 sene milletvekili olarak kalmasaydı benim dönemimde inanın şu an eksik kalan bazı şeyler de yapılmış olacaktı. Arzu Hanım’dan nefret etmiyorum. Ama Arzu Hanım’a Bolu halkı adına kırgınım, şahsım adına değil. Benim başarısız olmam için Bolu’ya çok büyük kötülük yaptı. Haberi olduğu her konuda önüme taş koymak için bütün çabasını oraya verdi. Ali Ercoşkun’a bakıyorum. Adamı eleştirmişiz ama Bolu için bir şey yapmış. Fatih Metin’i eleştirmişiz ama Bolu için bir şey yapmış. Ama Arzu Hanım, Bolu için hiçbir şey yapmadı. Yapımına başlanan bir Millet Bahçesi var, hala bitmedi. Yüzme havuzunun 2015’de temeli atıldı, bitiş süresi 2016 yazıyordu, 2023’te zorla bitti. O da bizim zorlamalarımızla oldu. Hükümetin 4,5-5 yılda Bolu’ya yaptıklarına bakın, bir de belediyenin yaptıklarına bakın, fark gayet ortada görünüyor. Bizi engellemesinler yeter. Maddi olarak engellemediler, o kısmını vicdanen söylüyorum. “

“ŞEHRÜ-L EMİN OLMAK İLE PARTİ BAYRAĞINI BELEDİYEYE ASMAK ÇOK ÇELİŞİYOR”

Kendisinin eleştirildiğini ama “Tanju Bey çok para çaldı. Kötü işlere bulaştı.” gibi iddiaların kendisi için hiç söylenmediğini dile getiren Başkan Özcan, Milliyetçi Hareket Partisi üyeleri tarafından söylenen “Üç hilali Belediyeye asacağız” söylemini eleştirerek, “Belediye parti il başkanlığı mı? Sen nereye üç hilal asıyorsun? Nereye ampul asıyorsun? Nereye altı ok asıyorsun? Orası kamu kurumu. Türkiye Cumhuriyeti Bolu Belediye Başkanlığı’na baştan bu şekilde aday olmak istiyorsan zaten “Ben belediyeyi partimin il başkanlığı gibi yöneteceğim” diyorsun. Bu şu demektir; MHP’liler imtiyazlı olacak. AK Partili ya da CHP’li aday bunu söylüyorsa o parti imtiyazlı olacak, diğerlerine daha farklı davranılacak. Şehrü-l Emin olmak ile parti bayrağını belediyeye asmak çok çelişiyor. CHP’den aday olursam yine aynı çizgimi sürdüreceğim. Bana kimse genel merkezden arayıp, “şuna ihale ver, şuna iş ver” diyemez. Yapmam. Ama bir AK Partili bir MHP’li bu koltuğa oturursa genel merkezden gelen hiçbir telefona hayır diyemezler. Beni birçok konuda eleştirebilirler ama şunu söyleyemezler; “Adam kayırdı”, “Tanju Bey para çaldı”, “Kötü işlere bulaştı” diyemezler. Çevremdeki bazı insanlar ile ilgili bunu söylüyorlar. Duyuyorum. Yakından da takip ediyorum.” dedi.  

“HER SEÇİMİN BİR DİNAMİĞİ VAR”

“AK Parti ve MHP yerel seçimlere birlikte girsinler” diyen Başkan Özcan, “Zaten daha önce de birlikte girdiler. Siyasette 2+2 = 4 etmez. Bazı amatör siyasetçiler var. “Şu mahallede CHP şu kadar almış, genel seçimde bu mahallede şu kadar oy almış” diyorlar. Yerel seçim ayrı, genel seçim ayrı. Her seçimin bir dinamiği var. Burada CHP’nin adayı ben değildim. Ama yerel seçimde bendim. Ve insanlar bana şu şekilde güvendiler; “Bu adam partizanlık yapmaz. Bizim hakkımızı yemez. Biz AK Partiliyiz ama Tanju Bey’e oyumu veriyorum. Çünkü ona güveniyorum. MHP’liyim, Tanju Bey’e güvenip oy veriyorum” diyenler oldu. Bunu söylüyorlardı. “Pişman mısın?” diye sorduğumda bir kişiden bile “Pişmanım” cevabını almadım. Şimdiye kadar beni en çok gururlandıran o. İlhan ve İsmail kardeşlerime de başarılar diliyorum. Sevdiğim insanlar. AK Parti İl Başkanı Suat Güner’le de bazen sertleştiğimiz oluyor. Ama sonuç itibariyle de bir yerde durmayı başardık. Umarım böyle de gider. “

“ANKETLERDE BİR ÖNCEKİ SEÇİMDEN DAHA FAZLA OY ALACAĞIMI GÖRÜYORUM”

Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Özcan: “İki tane ölçüm yaptırdım. İkisinde de bağımsız aday olduğum zaman, bir önceki seçimde aldığım oydan daha fazla oy alacağımı görüyorum. CHP’den çıkarsam ne kadar alırım bilmiyorum ama insanlar anlamış. Ben zaten bağımsız gibiydim. Ben birileri gibi üç hilal, ampul, altı ok da koydurmadım. Kimsenin, yakasındaki rozete, yüzündeki sakala, başındaki türbana bakmadım. Haklı mı haksız mı ona baktım. Doğru mu söylüyor? Yalan mı söylüyor? Ona baktım. Yasalar imkân veriyorsa herkese yardımcı oldum. Olmayacak bir işse, yasalara aykırıysa hiçbir partinin işini yapmadım. Her iki anlamda da ayırmadım.”

“BİRÇOK İNSANIN SİYASETE BAŞLADIĞI YAŞTAYIM” 

Uzun süredir siyasetin içinde olduğunu belirten Tanju Özcan sözlerini şöyle tamamladı: “ Bu dönem aday olursam son kez aday olacağım. Bir daha da aday olmayacağım. On yıl yeterli bir belediye başkanı için. Uzatmamak lazım. Koltuk işgal etmemek lazım. 8 yıl kesintisiz milletvekilliği yapmışım. Halk beni belediye başkanı olarak seçmiş. Cumhuriyet Halk Partisi’nin oyunun iki katından daha fazla oy almışım. Başka partiler de vermiş. Bazıları gibi koltuğa yapışıp kalmam. Bahane üretmem. “Tedavül sürem dolmuş. Bolulular artık beni bu koltukta görmek istemiyor. Teşekkür ederim” derim. Köşeme çekilirim. Oturur, kitap yazarım. Siyasi tartışma programlarına katılırım. Tarafsız kanallar kalırsa elbette.”

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Manşet Haberler

Çok okunanlar
Reklam
sanalbasin.com üyesidir