Bahçeleri artık yol olsa da, nezihliği devam ediyor

Tarihi Kızılay Hamamı, Vali Konağı, birçok Boluluyu mezun eden meşhur 50. Yıl okulu gibi birçok şeyi barındırıyor bünyesinde Bahçelievler. Adı üstünde kurulduğunda bahçeli evleri ile anılsa da günümüzde çok fazla kalmadı o evlerden. Bolu’nun en nezih, en güvenli ve en huzurlu Mahallelerinden, Cumartesi pazarı ile bütünleşmiş Bahçelievler Mahallesi’ndeyiz bu hafta…

Bahçeleri artık yol olsa da, nezihliği devam ediyor
A- A+ Paylaş
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit

Rivayete göre şehrin tarihi çekirdeğine yakın bir alanda, 1960’lı yıllarda kuruldu Bahçelievler Mahallesi. O yüzden Bolu’nun en köklü mahallelerinden birisi olarak yerini koruyor. Şehrin kalbi konumunda olan Bahçelievler Mahallesi’nde 20 yıldır muhtarlık yapan Selma Hancıoğlu, 4 dönemdir muhtarlığını üstlendiği Bahçelievler Mahallesi’ni şöyle anlattı;

“BAHÇELİ EVLERİMİZ ARTIK AZALDI” 

Emekli bankacıyım. 2 kızım var. Bankadan emekli olduktan sonra 3 yıl kadar evde kaldım. Sonrasında bir önceki muhtar hanımın ayrılması nedeniyle bana teklif geldi 2004 yılında. 5 aday arasından seçildim. Muhtarlık hiçbir zaman hafızamda olmamıştı ama işin içine girdikten sonra bankacılığın bana verdiği bilgiler, tecrübeler sayesinde bu güne kadar geldim. Seçmen sayımız 5500. Bolu’da en fazla yabancı nüfus bizim mahallede. Normalde bizim nüfusumuzun daha fazla olması gerek ama öğrenciler ve yabancıların kayıt yaptırmaması nedeniyle nüfus düşük çıkıyor. Yeni binalar yapıldıkça o binalara gelenler Bolu’nun yerlisi olmuş oluyor. Ya da belli bir kültür düzeyinde oluyor. Bahçelievler 1960’lı yıllarıa kurulurken Aktaş, Gölyüzü, Semerkant, Akpınar gibi mahallelerde gelir düzeyi yüksek ailelerin geldiği bir mahalle olarak kurulmuştu. Adı üzerinde bahçeli olup iki katlı evlerden oluşuyordu. 90’lı yıllardan sonra doğal gazın gelmesi, yaş oranının artması nedeniyle herkes müteahhite verdi. Şuan da Bahçelievler Mahallesi’nde iki katlı bahçe içerisindeki evlerimiz çok azaldı. 

MAHALLE İŞLEK, TRAFİK YOĞUN

Daha önceki yıllarda Karanfil Sokak ve Şemsi Ahmet Paşa Caddeleri’nde çok su baskınları oluyordu. Belediye başkanımıza bu sorunu ilettik. İlk önce o yapıldı. Şuan da herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Kasım ayının başında mahallemizde yapılması, onarılması gereken yollarımızın hepsi elden geçirildi. Yeni asfaltlama ve kaldırım çalışmaları bitti. Ama yollar her sene kullanılıyor. İşlek bir mahalle trafiği çok yoğun. Diğer mahalleler de buradan geçiyor illa ki. Bu sebeple yıpranma oranı çok fazla. İşimiz bitmedi. Bazı sokaklarımızda yeni inşaatlar başlıyor. İnşaat olduğu zaman yol yapımına girilmiyor. İnşaatın bitmesi bekleniyor. Bu nedenle yaptıramadığımız yollarımız da mevcut. Zaman içerisinde o inşaatlar bitince gerekli çalışmaları yaptırarak tamamlayacağız.

10 HEKİMLİ AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ YAPILACAK

Fiziki olarak yeterli gelmeyen 5 hekimli Bahçelievler Aile Hekimliğimizin yıkılıp yeniden yapılmasını istemiştik. Ancak hem pandemi, hem de ekonomik krizin üst üste gelmesiyle ertelendi. Şuan en büyük hedefim bir an önce aile hekimliğimizin yapılması. Valimiz Sayın Erkan Kılıç Bey’e de aile hekimliğimizin durumunu ilettim. Kendileri hemen ilgilendi. İl sağlık müdürümüz ile de görüştü. Müteahhit imzayı atmış ve 12 aylık bir süre verilmiş. 2024 yılında inşallah aile hekimliğimiz yapılmış olacak. Hekim sayısı da artacak. 10 hekimli aile sağlığı merkezini mahallemize kazandırmış olacağız. 

İHTİYACA CEVAP 

Okulumuzda İl Özel İdaresi ve Bolu Valiliği’nin katkılarıyla mantolama işlemi yenilendi. Her şeyi normal. Bizim mahallemiz diğer mahallelere göre fazla imara açık ya da fiziksel alana yayılabilen bir mahalle değil kısıtlı. Benim muhtarlık ofisim de dahil olmak üzere halk eğitim kurslarını açabilmek için kullanılabilecek yeterli bir alan yok. Zamanında mahalle kurulurken bu yerler ayrılmamış. Kadınlarımıza yönelik kursları yapamıyorum. Onun haricinde her şey ihtiyaca cevap verilecek şekilde yapılıyor. 

HAYVAN BESLERKEN ÇEVRE TEMİZLİĞİNE DİKKAT EDİLMELİ

Yüce Allah dünya alemi derken sadece insanları kastetmiyor. Ağaçtan, bitkiden, hayvandan her türlü canlıdan bahsediyor. Ben tüm canlılara çok duyarlı davranan birisiyim. Benim ofisim tek katlı çevrede de mevcut kediler var. Ben onlara gerekli mamayı alıyorum. Her gün besliyorum ama bazı hayvan severleri de eleştirmeden yapamıyorum. Çünkü hayvan severiz ama çevre kirliliğine de dikkat etmemiz gerek. Yemek artıkları, hayvan pislikleri kalmaması lazım. Hayvan sevmeyenlere saygımız sonsuz ama onları da rahatsız etmemek gerekiyor. Çevremde bir su kabından başka bir kap yoktur. İnsanların yemediği gıdaları hayvanlar tüketmiyor. Tüketmediği gibi o yemek artıklarını tabak tabak hayvanların önüne konulduğu zaman çevre kirliliği oluyor. Ben kedilere bakıyorum diye buradaki komşularımız gelip tabak tabak yemek koyuyorlar. Benim ilk işim o tabakları çöpe atmak oluyor. Hayvanlar artık yemek yemiyor. Çevre kirliliği oluşuyor. Biz hayvanlara bakacaksak, gerektiği gibi bakmamız lazım. Parkımızın basket sahasının kapısına levha yaptırdım. Evcil köpekler sahipleri ile birlikte geldiği zaman sahaya girmesinler diye. Hayvan bakmak kültürdür. Hayvan dışkısını yerde bırakmaması gerekiyor sahibinin. Çoğu hayvan sever buna dikkat etmiyor. Buraya gelenlerden 10’da 1 hayvanının arkasını topluyor. Çocuklarımız o basket sahasını kullandığı zaman o dışkılar sayesinde mikrop topluyorlar. En büyük sıkıntım hayvan severlerin bu tür konulara dikkat etmemesi. Herkes poşeti ile dolaşmalı. Çevre temizliğine dikkat etmeli. Bir diğer önemli konu ise havai fişekler. Havai fişeklerin yasaklanmasını istiyorum. Kuşlarımızın ödü patlıyor. Trabzon’da katıldığım bir çalıştayda da bu konuyu sundum. İleriki dönemlerde inşallah gerekli önlemler alınır.

KADINLARA HEM ABLALIK, HEM ANNELİK YAPIYOR

Biz bir anneyiz. Evimizin kadınıyız. Evin direği erkektir derler. Ama iç işlerde de kadın var. Temizlik, yemek, çocuklar gibi konuların hepsi kadına bağlı. Kadın ne kadar aydın olursa, ne kadar özgüvenli olursa ne kadar bilinçli olursa çocukların daha iyi yetişeceğini düşünüyorum. Bu sebeple ben kadınlara hem ablalık hem de annelik yapıyorum. Yalnızca benim mahallemde değil, diğer mahallelerden birbirleri ile konuşarak gelenler oluyor. İş arayan ve işçi arayanlarda bana geliyor. Ben onlara yardımcı oluyorum gerektiği gibi. Kadınlarımızın elinden tutmak lazım. Onlara destek vermek, moral vermek gerekiyor. Çocuklarını iyi yetiştirebilmek için verdiği gayrete ben de elimden geldiğince destek veriyorum. 

“TEKERLEKLİ SANDALYEMİZ MAHALLE SAKİNLERİMİZİN HİZMETİNDE”

Sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya çalışıyorum. Sosyal yardımlaşma mütevelli heyeti üyeliği yaptım. Sivil toplum kuruluşlarında da yer alıyorum. Mahallemde de yardım yapanlarla yardım yapılacak olanlara köprü olmaya çalışıyorum. Tekerlekli sandalye var elimizde. Devir daim şeklinde veriyoruz. Kimin ihtiyacı varsa alıyor. Ayağı kırılıyor. Veriyoruz. İyileşince de bize geri getiriyor. Ramazan’ın haricinde de yardım yapmak isteyenler varsa gıda çeki gibi yardımları onların gözetiminde ihtiyaç sahiplerine teslim ediyoruz. İkinci el giysileri 20 yıldır topluyorum. Bazı derneklere yolluyorum. Ya da kendim dağıtımını gerçekleştiriyorum. Okullar açılınca kırtasiye ve bot, mont, üniforma gibi eşyaları çocuklara temin ediyorum. Tüm yardımlarımı verirken ya da alırken kesinlikle başkasının yanında yapmıyorum. Vereceğim kimseyi tek olarak çağırıyorum. Kimse kimsenin yardım alarak geçindiğini bilsin istemiyorum. Veren el alan eli görmeyeceği gibi alan elin de kimsenin bilmesini istemiyorum. Hassasiyet gösteriyorum.

“KADIN MAHALLE MUHTARLARI ÇOĞALMALI”

Şuan ki muhtarlık ofisim 19 yıllık. Kütük ev. Parkın su sızıntısından dolayı çürümüş artık. Şimdi yeni bil ofis yapılıyor. İnşallah orası daha güzel olacak. Elektrik su kesilecek olursa, ani çıkan olaylar olursa hemen öğrenip mahalle sakinlerime bildiriyorum. Herkes kendisine göre önlem alıyor. Her şeyden önemlisi beni istedikleri saatte istedikleri zaman arayabiliyorlar. Bu çok önemli. Verdiğimiz sözü yerinde ve zamanında yapıyoruz. Mümkün olduğu şekilde mahallemizin faydalanması için gayret içerisinde, iyi ilişkiler içerisinde çalışmalarıma devam ediyorum. Seçimler yaklaşıyor. Diğer mahallelerde kadın muhtarlarımızın çoğalmasını talep ediyorum. “Kadının eli değdiği zaman daha farklı oluyor” deniyor. Kadınlar daha duyarlı davrandığını düşünüyorum. Bir kadın kolay anlatamadığı şeyleri, çözemediği şeyleri bir erkek muhtara çok anlatamaz ama bizlere öyle kadınlar geliyor ki onların psikoloğu oluyoruz. Bazı problemlerine çözüm getiriyoruz. Getiremediklerimiz için de çözüm bulmaya gayret ediyoruz. Dertler paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır. Konuşmak iletişimde olmak onlara çok iyi geliyor. 

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Manşet Haberler

Çok okunanlar
Reklam
sanalbasin.com üyesidir